evrim-olgusu
 
  ANA SAYFA
  => 20 Soruda Evrim Teorisi
  => Evrimsiz Biyoloji Olabilir Mi?
  => TÜBİTAK'ta Evrim Skandalı
  => Evrim Yok Diyenler Bunları Cevaplasın
  => Akıllı Tasarım
  VİDEOLAR:
  EVRİM DERSLERİ
  Evrim Sempozyumu
  Harun Yahya Sacmalıkları:
Evrimsiz Biyoloji Olabilir Mi?
Evrimsiz Biyoloji Olabilir Mi?

Yazan: Bilgehan Bengi

"Biyoloji evrimsiz olamaz mı?" şeklinde bir soru sormak ayıptır.

Önce "evrim yalandır" diyeceksin, sonrada canlı bilimi öğreneceksin... Öyle mi?

Biyolojinin adını evrimbilim koysak yeridir. Biyoloji canlıları inceler, canlılar da her an evrimleşir. Canlıyı incelemek demek evrimi gözlemlemek demektir. Canlıların nesini incelersen incele en yakın akrabalarından başlayıp diğer canlılarla karşılaştırmak demektir. Bu benzerlik ve farkların bilimidir biyoloji.

Eğer evrimsiz bir biyoloji istiyorum diyorsan kendi disiplinini kurmak zorundasın. Kendi sözdebilim alemini oluşturman lazım. Kendine arkadaşlar bulman lazım...


-Dünya'nın öküzün boynuzlarında durduğunu sanan astromon ile evrime inanmayan biyologlar çok iyi anlaşabilirler.

-Psikolojik bozukluğu olan hastaların içine şeytan girdiğine inanan ve hastaların kafalarına çivi çakan doktorla evrime inanmayan biyologlar çok iyi anlaşabilirler.

-Astroloji ile evrimsiz biyoloji kürsüleri ortak çalışma yapabilirler...

-İman gücü ile çalışan motor geliştirmeye çalışan mühendis ile evrimsiz biyologlar yaptıkları arabanın içine oturup niye gitmiyoruz acaba imanımız mı eksik diye beraber kafa patlatabilirler...

Ama bizim aramızda işiniz yok!

Evrimsiz biyoloji olur mu?


"Ben elimdekine bakarım, öncesini düşünmem" dersen olur.

"Dinozordan izole edile proteinden elde edilen DNA kuşun DNA'sına uyuyormuş, bana ne uyarsa uysun" dersen olur.

"Değişik canlıların morfolojik, embriyolojik, fizyolojik ve bunlarında temelinde olan genetik yapıları birbirlerine benziyomuş, bana ne" dersen olur.

"Naylon sindirebilen bakteri çıkmış, Allah dünyadaki naylon kirlilğini azaltmak için yeni yaratmıştır" dersen olur.

"Anatomi incelerim ama homolog organları görmezden gelirim" dersen olur.

"Mikrobiyoloji çalışırım, ama aynı türden bakterilerden bazılarının günler içinde farklı özellikler gösterecek şekilde gelişmesini, o çakallar yoldan çıkmış bakterilerdir diye düşünürüm" dersen olur.

"Antibiyotikler üzerinde çalışırım, ama hedef bakterilerin değişimini göze almam" dersen olur.

"Filogenetik çalışırım ama canlıları kafama göre dizerim, akrabalık da neymiş" dersen olur.

"Aralarında %1 genetik farklılık olan iki canlının birinin Adem'den geldiğini söylerim, diğerinin nerden geldiği beni ilgilendirmez" dersen olur.

"Evrime göre kurulu bir biyoloji dünyası içinde, diğer biyologların bana acıyarak bakmalarına razıyım" dersen olur.

"Evrimi gösteren itiraz edemeyeceğim delillerden Allah'a sığınırım" dersen olur.

"Kafamın basmadığı her konuda, bana çok güzel yada çok kompleks gelen her konuda Allah yaratmış diye kestirip atarım" dersen olur.

Ayrıca;
Harun Yahya'nın yaptığı biyolojiyse olur.
Beyinsiz bir yaratılışcı biyolojiye bir damla katkıda bulunabilirse olur.
Evrimsiz biyoloji çekirdeksiz karpuz ise olur.

Biyoloji üzerine yapılan bilimsel çalışmaların ne kadarı evrimi reddedenler tarafından yapılıyor bir öğrenin gelin.

Eğer bu güç geliyorsa son yıllarda gözünüze çarpan biyolojik çalışmaların sahiplerini bir araştırın.



 

Biyoteknoloji - Davranış ve Evrim Teorileri – 7 soru
1.   Kural olarak, memelilerde, aynı cinse bağlı iki türden, kutuplara yakın yerlerde yaşayanın, ekvatorda yaşayandan daha büyük vücutlu olduğu bilinmektedir.
Büyük vücutlu olma, aşağıdakilerden hangisini sağlar?
 
A) Terleme yüzeyini büyültmeyi
B) Vücut sıcaklığını korumayı
C) Enerji kullanımını arttırmayı
D) Vücuttan su kaybını önlemeyi
E) Metabolizma hızını yavaşlatmayı
(1986 - ÖSS)
 
    
Kutuplarda yaşayan hayvanların, sıcak bölgelerde (Ekvatorda) yaşayanlara göre daha iri vücutlu olması, vücut yüzeyinin kütleye oranını azaltır. Dolayısıyla vücut yüzeyi küçüldükçe vücut ısısının kaybolması azalır.
Vücut fazla ısı kaybetmediği için kutuplarda yaşama şansı bulmaktadırlar. Yoksa ekvatorda yaşayan hayvanlar gibi bünyelerindeki ısıyı çevreye verirlerse kısa sürede ölürler.
Sonuç olarak, büyüklük arttıça yüzey daralır ve vücut ısısının korunması sağlanır.


 
2.   Evrimsel olarak, hayvanların sudan karaya geçmesi sırasında aşağıdakilerden hangisi önemli bir sorun olmamıştır?
 
A) Sindirimin gerçekleştirilmesi
B) Vücuttaki suyun korunması
C) Vücut ısısınının korunması
D) Solunum için gerekli oksijenin alınması
E) Vücut ağırlığının taşınması
(1987 - ÖSS)
 
    
Sindirim, hem suda yaşayan hem de karada yaşayan hayvanlar tarafından gerçekleştirilmektedir ve gerçekleştirilmek zorundadır.
Vücut suyunu koruma, kara hayvanlarının en önemli problemlerindendir. Bunun için, az idrar atma, vücudun çeşitli örtülerle kaplı olması, solunum organlarının vücut içine doğru gömülü olması gibi birçok adaptasyonları vardır.
Çünkü kara ortamının ısı değişimleri su ortamındaki ısı değişimlerinden çok fazladır.
Vücut ısısının korunması, yine kara hayvanlarının problemidir. Çünkü kış mevsimlerinde ortam ısısı çok azalır. Yaz mevsimlerinde ise çok artar. Bu değişimlere uyum sağlayabilmek oldukça zordur.
Oksijenin alınması, su ve kara hayvanlarında farklı biçimlerde ve oranlarda gerçekleşir.
Havada % 21 oranında oksijen bulunurken, sularda bu oran çok düşük olup, %7-15 dolayındadır. Ayrıca kara hayvanları havanın serbest oksijenini almak zorundadırlar.
Vücut ağırlığını taşımak, yine kara hayvanlarında problemdir. Çünkü suda suyun kaldırma kuvveti ve akışkan olması ağırlığın taşınmasına büyük oranda katkıda bulunmaktadır.
Buna göre, sudan karaya geçişte besinlerin sindirilmesi bakımından büyük bir fark yoktur.


 
3.   Aşağıdakilerden hangisi, bir populasyonun iki farklı türe evrimleşmesine yol açmaz?
 
A) Bazı bireylerin üreme zamanlarının kayması
B) Populasyondaki bireylerin farklı sayıda yavru oluşturması
C) Bazı bireylerin farklı yaşam ortamlarında (habitatlarda) yaşamaya uyum sağlaması
D) Bazı bireylerin çiftleşme davranışlarında farklılaşma olması
E) Coğrafik engellerin artması
(1998 - ÖSS)
 
    
Hem populasyon genetiği hem de evrim konularını kapsayan bir sorudur.
Populasyonlardaki, coğrafi ve fizyolojik izolasyonlar (ayrılmalar), iç ve dış göçler, ortam şartlarının farklılığı ve buna bağlı seleksiyonlar bireylerin gen frekanslarını değiştirir. Bu değişim türün bireyleri arasında farklılaşmalara neden olabilir.
Üreme zamanı değişen bireyler ve çiftleşme davranışları değişenler de kalıtsal değişime neden olabilir. Bunun sonucunda kısır bireyler oluşur.
Bireylerin farklı sayılarda yavru yapması, belli bir birey grubuna özgü olmadığı için çeşitliliğe ve farklılışmaya neden olmaz.


 
4.   Aşağıdaki durumların hangisinde, vücutta özel savunma (antijen - antikor reaksiyonu) gerçekleşmesi beklenmez?
 
A) Kan grubu A olan bir insana B grubu kan verilmesi
B) Aynı yumurta ikizleri arasında doku nakli yapılması
C) Penisiline duyarlı bir insana penisilin iğnesi yapılması
D) Yumurtaya karşı alerjisi olan bir insanın yumurta içeren bir besin yemesi
E) Kanı Rh– olan bir annenin, I. ve II. hamileliklerinde, bebeklerin kanının Rh+ özelliğinde olması
(2000 - ÖSS)
 
    
Aynı yumurta ikizleri, bir yumurtanın bir spermle döllenmesiyle oluşurlar. Çünkü, zigot mitozla bölünerek yeni hücreleri oluşturur. Yeni hücreler mitoz ürünü olduğu için aynı kalıtsal yapıdadırlar.
Bu hücrelerin birbirinden ayrılarak bağımsız olarak gelişmeleri tek (aynı) yumurta ikizlerini oluşturur.
Aynı ikizlerin, kalıtsal özelliklerle ilgili bütün yönleri aynıdır. Bunun için protein yapılarında fark yoktur ve doku nakilleri çok başarılı olarak yapılabilir. Fenotipte görülebilecek bazı farklılıklar çevresel etkilerle oluşmuş olabilir.


 

5.   Evrimleşmeyi sağlayan aşağıdaki mekanizmalardan hangisi, yapay seçilim (ıslah) çalışmalarının temel koşuludur?
 
A) Populasyondaki kalıtsal çeşitlilik
B) Eşeysel üremedeki çeşitleme
C) Çevre koşullarındaki değişme
D) Yeni mutasyonlar
E) Eşeysel seçilim
(2001 - ÖSS)
 
    
Evrim teorilerine göre, bir populasyon içinde bulunan bireylerdeki kalıtsal çeşitlilik evrimin asıl hammaddesidir.
Çevre koşullarındaki değişmeler, mutasyonlar ve eşeysel seçilim bu kalıtsal çeşitlilik sayesinde türlerin farklılaşmasına neden olur.
Dorwin’in doğal seçilim sipotezine göre, kalıtsal yapısı farklı olan bireyler, değişen şartlara uyarken giderek değişecek ve yeni türlerin oluşmasına neden olacaktır.


 
6.   Aşağıdaki grafik; bir ekosistemde bulunan bir bitki populasyonundaki bireylerin boy uzunluğuyla ilgili dağılımını göstermektedir.
 
Belirli bir süre sonra, bu populasyonda boyu 5 cm nin altında ve boyu 15 cm nin üzerinde olan bireyler, ekosistem koşullarına bağlı olarak ayıklanmıştır.
Boy uzunluğu kalıtsal olarak saptanan bir özellik olduğuna göre, bu bitki türünün gen havuzunda meydana gelen bu değişme, boy uzunluğuyla ilgili olarak bu türde,
  I. kalıtsal farklılıkların azalması,
 II. uyum yeteneğinin zayıflaması,
III. evrimleşmenin yavaşlaması
durumlarından hangilerinin gerçekleşmesine neden olabilir?
 
A) Yalnız I                   B) Yalnız II                   C) I ve II
 
                D) II ve III                E) I, II ve III
(2002 - ÖSS)
 
    
Grafik incelendiğinde, boy uzunluğuna göre çok farklı bitkilerin bulunduğu görülebilir. Ekosistemin koşulları bu gruplardan bazılarını yok etmiştir. Buna göre populasyondaki kalıtsal çeşitlilikte azalmıştır denebilir.
Evrimin temel mekanizması, türü oluşturan bireyler arasındaki kalıtsal çeşitliliğe dayanır. Değişen çevre şartlarının bu kalıtsal çeşitlilikte uygun bireylerin değişimine, uygun olmayanlarınsa elenmesine neden olur. (Doğal gelişim). Bu durumda kalıtsal çeşitliliğin azalması, evrimleşmenin de yavaşlamasına neden olacaktır.
Ekosistemi oluşturan bireylerden iki grubun azalması, populasyonu etkileyen bütün faktörlerin üçüncü gruba daha çok etkilemesine neden olur. Bu da populasyonun uyum yeteneğini azaltır.


 
7.   Bir türün evrimleşebilmesi için aşağıdakilerin hangisi zorunludur?
 
A) Yüksek enerjili ışınımlar
B) Tür içi kalıtsal çeşitlilik
C) Populasyonun bireyleri arasında farklı beslenme biçimlerinin gelişmesi
D) Coğrafik engel oluşması
E) Yeni bir hastalık etkeninin ortaya çıkması
(2003 - ÖSS)
 
    
Evrim teorisine göre bir türe ait canlıların evrimleşerek başka bir türe dönüşmesi, türün yaşadığı ortamın değişmesi ve bu değişikliklere uygun adaptasyonlara sahip olanların, farklılaşmasıyla sağlanır.
Bu durumda bir türde evrimleşmenin olabilmesi için türü oluşturan bireyler arasında kalıtsal çeşitliliğin olması temel şart olarak kabul edilir. Bu çeşitlilik sayesinde evrim mekanizmasının diğer faktörleri devreye girerek farklılaşmayı sağlayabilir. Kalıtsal çeşitlilik olmazsa, çevre şartlarının etkisiyle tür ya tamamen yok olur, ya da evrimleşme olmaz.

 
   
Bugün 26 ziyaretçi (32 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol