Paleo Direct isimli fosil satış sitesinde fosil dolandırıcılığı ve sahte fosillerle ilgili çok ilginç bir bölüme rastlandım. Sahte fosillerin ticari fosil piyasasında ne kadar büyük bir sorun haline geldiğinden bahsediyorlar. Fosil satın alacak olanlara gerçekten tecrübeli ve bilgili aracıların tavsiyesiyle fosil almalarını öğütlüyorlar. Ayrıca sitelerinde yapılan en yaygın sahtekârlıklardan da bahsediyorlar. Özellikle Çin’den gelen fosiller konusunda herkesi uyarıyorlar. Sadece Çin’den gelen sahte fosillerle ilgili ayrı bir bölüm bile yapmışlar. Çinlilerin kullandıkları metodlardan da bahsediliyor bu bölümde. Merkezden uzak köylerde bu iş adeta bir endüstri haline gelmiş Çin’de. Fakir köylüler için sağlam bir gelir kaynağı olmuş. Normalde Çin kanunlarına göre çıkarılan fosillerin Çin dışına çıkarılması yasak. Bu sebeple bu fosiller kara borsada satılıyor ve Çinliler bu işten oldukça iyi para kazanıyorlar.
1999 yılında bazı bilim adamları ve National Geographic dergisi yetkilileri de Çin’den gelen Archaeoraptor ismi verilen sahte fosille kandırılmışlardı (Nature ve Science dergileri aynı makaleyi yayımlamayı reddetmişlerdi). Hal böyle iken sıradan insanların veya koleksiyoncuların bu sahte fosillere aldanmaları çok doğal.
Yine aynı sitede modern memeli kafataslarının fosilmiş gibi satıldığıyla ilgili bir bölüm var. Genelde 10.000 yıldan daha az yaşta olan (bu nedenle fosil sayılmayan) modern memeli kafataslarının bazı metodlarla daha eskiymiş gibi gösterilerek insanların kandırıldığını söylüyorlar.
Ayrıca New Scientist dergisinin Şubat 2000 sayısında Çin’den gelen sahte fosillerle ilgili bir makale (F is for Fake) bile yazıldığını belirtmişler. Bu makalede ünlü bir paleontolog olan Larry Martin’in Çin’de bulunduğu söylenen fosillerle ilgili şu sözlerine yer veriliyor: “…şu anda X-ray’de görene kadar hiçbir fosile güvenmiyorum!”. Bu sözler durumun ne kadar vahim olduğunu göstermesi açısından oldukça önemli.
Sahte fosiller ortalıkta kol gezerken Harun Yahya’nın Yaratılış Atlası kitabından bahsetmeden geçmek yanlış olur. Bu kitaptaki kara memelilerine ait fosillerin neredeyse tamamı sadece kafatasından oluşuyor ve her ne hikmetse neredeyse tamamı Çin’den (buraya ve buraya bakınız). 80-90 milyon yıllık kaplan, leopar, kurt, sırtlan, ayı vb. kafatasları sunuluyor ve bunlar evrimin olmadığının kanıtı olarak gösterilmeye çalışıyor. Bu noktada insanın aklına acaba yukarda anlattığım sahte fosil endüstrisi ile Yaratılış Atlası’ndaki fosiller arasında bir bağlantı varmıdır sorusu geliyor. Sizce var mıdır?